Ara tatilde Türkiye'ye gitme niyetim yoktu Polonya'ya geldiğimde çünkü uçak bileti fiyatları çok yüksek. Aşağı tükersem sakal yukarı tükürsem bıyık, memleketi de özlemişiz. Nasıl yaparız nasıl ederiz diye düşündük. Almanya'dan mı gitsek acaba derken, Macaristan üzerinden Türkiye'ye gitmeye karar verdik. Nasıl mı? Eurolines otobüs firmasından yaklaşık 75TL'ye Krakow-Budapeşte gidiş dönüş biletlerini aldık. Budapeşte'den Sahiba Gökçen'e wizzairden uçak biletlerini de gidiş dönüş yaklaşık 120 euroya aldık.Bu şekilde Polonya'ya gidiş dönüş biletini uyguna getirebildik ve dönüşte de 2 gün Budapeşte'de konaklamaya karar verdik. Polonya'dan Budapeşte'ye geldik ve havaalnına gitmek için 1 metro ve 2 otobüs kullandık.
Bizim kullandığımız güzergahlardaki metrolarda da yürüyen merdiven olmaması 30 kiloluk bavullarla bayağı zorluk yaşattı. Velhasıl bir Macar polisi yardımıyla havaalanına varıyoruz ve sabah İstanbul'a, ordan da Trabzon'a uçuyoruz. Evime vardığımda ne kadar yorulduğumu daha iyi anladım ama ailemi görmek bana herşeyi unutturdu.Türkiye'de zaman çok hızlı geçti ve aynı yolu tekrar dönmek :))) Velhasıl bavulumuzu Polonya'da bulamadığımız Türk mallarıyla doldurup Budapeşte varıyoruz. Havaalanından şehir merkezine geliyoruz, biraz soluklanıp Neslihan ile kalacak yer bulmaya çalışırken bir bayan yanımıza gelip ingilizce bilip bilmediğimizi sordu. Daha sonrada turistler için odaları olduğunu, bakmak isteyip istemediğimizi sordu. Yorgun olduğumuzdan saatlerce gezip kalacak yer aramak yerine, kadına uyup odaya bakmaya gidiyoruz. 3 kişilik bir oda ve yanında banyo, tuvaletin olduğu bir tarihi bir apartman dairesine geliyoruz. Geceliği 12 Euroya 2 gecelik odayı kiralıyoruz. Olurda yolunuz Budapeşte düşerse, kalmak için Ildiko (Ildiko's Apartman V.District) ile iletişime geçebilirsiniz. Kendisi çok tatlı bir bayan ve Budapeşte hakkında ayaküstü bayağı bilgi verip, yardımcı olabilir.
Budapeşte'de ilk günümüzü yolculuğun yorgunluğuyla uyuyarak geçiriyoruz. Akşam da Zümrüt ile Budapeşte sokaklarını gezmek hemde su almak için dışarı çıkıyoruz. Hava çok soğuk, bu soğukta gezerken karşımıza Tuna Nehri çıkıyor. Gece Tuna'nın görüntüsü gerçekten etkileyici.
Su alacak yeri de zar zor buluyoruz. Budapeşte pahalı bir yer, bir litre suya yaklaşık 3 Tl veriyoruz. Para birimini de hesaplamak biraz karışık, ama Polonya'ya dönene kadar forinte alışıyoruz denebilir.Zümrütle bir süre daha dolaştığımızda farkediyoruz ki gideceğimiz yerden uzaklaşmışız, kaybolduk sanırım :) En yakın metroya gidip kaldığımız istikamete geri dönüyoruz. Bu sefer karşımıza başka sorun çıkıyor. apartmanın kapısı kapalı ve anahtarımız yok. Telefonlarımız çalışmıyor ve Neslihan'a nasıl haber veririz diye düşünürken artık buzdan heykellere dönüşebilirdik sanırım. Telefon hatları çalışıyor ve Neslihan kapıyı açıyor ve mutlu son :)
Budapeşte'deki 2. günümüzü dolu dolu geçirmek için, haritamızdaki gezilecek alanlara bakıp yola çıkıyoruz. Budapeşte, Tuna'nın böldüğü iki yakanın oluşmasından dolayı Budin ve Peşte olarak iki kısım olarak nitelendiriliyor. Bizde Tuna Nehri'nin üzerindeki Széchenyi Zincir Köprüsü'nden geçip şehrin Budin diye nitelendirilen kısmına geçiyoruz ve Budapeşte Kalesi'ne çıkıyoruz ve tüm Budapeşte'yi görebiliyoruz.
Hemen karşı tepede Gallert Tepesi yer alıyor.Oraya çıkmıyoruz ama belki de Budapeşte ordan daha güzel gözüküyordur. Kaleyi dolaştıktan sonra Mathias Kilisesi ve Balıkçılar Tabyası'na doğru yol alıyoruz.
Mathias Kilisesi' nin çatısı diğer kiliselerden çok farklı.
Burdan da Budapeşte manzarasını seyredebilirsiniz ve karşı kıyıda bulunan senato binası Tuna üzerinde dikkatinizi çekecek bir başka yapı olarak gözükecektir. Budapeşte'deki bu gündüzümüzü Budin tarafında geçiriyoruz. Peşte kısmına geçmeden Gül Baba Türbesi'ni arıyoruz ama havanın kararmaya başlamasıyla Osmanlı'dan kalan bu türbeyi görememenin burukluğuyla metroyla Peşte kısmına geçiyoruz. Kaldığımız yere geri dönüp dinlendikten sonra akşamda olsa gezimize devam ediyoruz.
Budapeşte'nin akşam görüntüsü bir başka güzel. Şehrin mimarisinin korunması dikkat eçkici, yeni yapılan binalar bile şehrin dokusunu bozmayacak şekilde.
Akşam gezimizde hemen kaldığımız yerin yakınlarındaki St.Stefan Bazilikası'nı geziyoruz. Sonraki durağımız Devlet Opera binası oluyor. Zümrüt'ün opera binasınınyanında bulunan sfenkslerle verdiği ve benim gülmekten çekemediğim pozunu hala daha unutmayacağım :)))
Elimdeki haritadaki diğer rotalarımıza ilerlerken karşımıza Türk bir kebabçı dükkanı çıkıyor. İçeri girip bir tavuk döner yiyip, çey içiyoruz ve yolumuza devam ediyoruz.
Karşımıza büyük sinegog çıkıyor.Sinegogtan sonraki rotamız Gellert Tepesi'ne giden köprü oluyor. O köprüden Széchenyi Zincir Köprüsü'ne doğru Tuna Nehri boyunca yürüyoruz ve Budin kısmının gece görüntüsünü fotoğraflıyorum.
İlerledikçe bir yandan da 'Tuna nehri akmam diyor' Plevne marşını söyleyip ilerliyoruz. Budapeşte'deki yolculuğumuzu sonlandırıp, sonraki sabah anahtarı Ildiko'ya teslim edip Polonya'ya doğru yol alıyoruz.
5 yorum:
Zeynep, eline yüreğine sağlık.
Kıskandım doğrusu, oralarda olmak isterdim. Çok güzel anlatmışsın, gitmiş kadar olduk. Fotoğraflar ayrı güzel zaten. Yalnız "1lt su 3TL" olayına şaşırdım. Buradaki arkadaşlarım takıldılar hatta, "stad önünden almışlardır" diye! :)
Hahaha... Ya ilk gittiğimizde açıkcası Macaristan para birimini TL'ye çevirmek gıcık işti, Polonya Zilotisini TR para birimine çevirmek kolaydı tabi,forinti benimsemek zor oldu :)) İçki satan bir yerden aldık suyu,sonra uygun bir market bulduk :)hahaa.. İnşallah sizde gidersiniz oralara, Budapeşte'nin güzelliği yanında suya verdiğimiz para ne ki :D
Youm için teşekkürler Erhan :)
Budapeşte güzel ve pası alınmamış bir şehir. Bünyesinde birçok saklı güzellikleri barındırmakta. Toplam olarak 4 gün ailecek kaldık. Estergon ve Vişegrad şehirlerinide görme şansına ulaştık. Budapeştede kaplıcaları mutlaka deneyin neredeyse tüm günüzü almakta. Budapeşteye yolu düşenler için bizim rehberliğimizi türkçe yapan arkadaşları tavsiye( www.budapestetur.com ) ederim. Bizlere çok emekleri geçti. Gezmenin yanında tüm tarihide öğrendik ve nekadar bilgisiz olduğumuzu ben kendimce anladım. Birde trafik kurallarına mutlaka uyun.
Harika resimler . Arti olarak tavsiye ettiginiz rehber arkadaslarla Estergona kadar ciktik. Ailecek gidilecek hos bir sehir gercekten
Budapeşte harika ve sakin bir şehir. Ailecek gittiğimizden bu sefer rehber ayarladım. Arkadaşlar süperlerdi. Havalimani transferini ve gezileri ayarladılar ( www.budapeştetur.com ) hiç yorulmadım bu sefer stressle. Ünlü gulaş çorbasını, estergon kalesini, gül babayı, bit pazarlarını doya doya gezdik. Yazıyı okuyunca yeniden gitmiş gibi oldum.....
Yorum Gönder
Yorumlama biçimi bölümde yer alan seçeneklerden birine sahip değilseniz,ilk kez bir bloga yorum yazacaksanız;
Ad/URL seçip, adınızı ve facebook, twitter, blog ya da site adresini url kısmına yazıp, yorumunuzu gönderebilirsiniz. Ya da anonimi seçip,isim belirtmeden de düşüncenizi belirtebilirsiniz.
Şimdiden YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM!