20 Mart 2012 Salı

Mahmur Prenses'e Teşekkür Ediyorum :)

Mahmur Prenses'e gönderdiği hediyeleri için çooooookkkkkkk teşekkür ederim. Özellikle yaptığı küpe ve bu sevimli penguene bayıldım :) Çok güzeller, ellerine ve gönlüne sağlık canım ! Çok mutlu oldum :)
Kütüphanem bir kitap daha kazanmış oldu, en kısa sürede okuyacağım inşallah :)
Ayrıca Eti Cin'e bayılırımmmmmmmmmm :D
Bu da Mahmur Prenses'in başlattığı 'SEVGİ PERDESİ PROJESİ' nin son görüntülerinden  :)

16 Mart 2012 Cuma

El Yazısıyla Kişilik Analizi

Hemen temiz bir çizgisiz kağıt alıp içinizden geldiği gibi bir paragraf yazıyorsunuz ve analizine başlıyoruz demek isterdim tabi benim uzmanlık alanım olmadığından diyemiyorum ama gene de siz bir şeyler yazın :)
Nerden çıktı bu şimdi?
Çok çookkk yakınımda biri bir gün yazıma bakıp hakkımda bir şey söyleyince bende şaşırmıştım[aslında böyle ilginç şeyleri severim :)]... Hobbalaaaa nerden çıktı şimdi bu, nasıl biliyorsun dedim. O da öğrencilerin sınav kağıtlarını okurken bunun farkına varmış. Ufak araştırmalar ve bilgilerle, eee birazda edebiyat katarak  analizi yapınca acaba yazı falı mı baktırıyoruz dedim :) Birde uyarı aldım Zeyzey bu kadar dik yazma, biraz sağa yatık yaz bu kadar mantıklı biri olma :) hahahha... Daha sonra onun tanımadığı yabancı bir arkadaşımın bana gönderdiği karttaki yazısını da analiz edince ve söylediklerinin doğruluğunu düşünce gülümsedim ve bilmiş bilmiş gözlerimi açıp bence sen bunu geliştirmelisin dedim :)
 Ve hemen aklıma o an  birkaç yıl önce kitapçıda rastladığım bir kitap geldi. Netten araştırdım kitabı buldum 'EL YAZISINDAKİ SIR' . Arkadaşıma hediye etmek için kitabı aldım.  Daha sonra acaba başka kaynaklar var mı diye araştırdım ama yabancı kaynaklar buldum. Türkçe'ye çevrilmiş yabancı kaynak olmasına rağmen basımları tükenmiş malesef. Kendi çapımda araştırmalarıma devam ettim. Sizde araştırdığınızda karşınıza şu kelime çıkacak "GRAFOLOJİ". Grafoloji birçok alanda kullanılabiliyor, suçluların tespiti, psikolojik durum, işe alınacak bir eleman, beraber çalışacağınız kişi, eşiniz, çocuğunuz, arkadaşınız hatta sağlık durumuna kadar çözümlemek mümkün... Türkiye'de bu konudan çok fazla araştırma yok. Grafolojiyi araştırdığınızda karşınıza çıkacak isimlerden biri  Zeynep Bornovalı. Kendisiyle yapılan bu röportajı okumanızı tavsiye ediyorum. Grafolojiyle neler yapılabildiğini şaşırtıcı bir şekilde ifade ediyor.

Melih ARAT'ın El Yazısındaki Sır kitabını arkadaşıma hediye etmeden önce okuyayım dedim. Okuduktan sonra keşke kitabı okumadan, yazıların etkisinde kalmadan bir beyaz kağıda birşeyler yazıp kendi yazımı kendim analiz etseydim dedim. Şu an yazsam bile yazının etkisinde olacağımdan yazmadım ve en başta size bir paragraf yazmanızı tavsiye etmemin nedeni de buydu :) 

Kitapta nasıl yazı analizi yapacağınızı anlayabileceğiniz bir dille anlatıyor. Yazının analizi yapılırken kağıtta sağda solda, üstte ve alatta bıraktığınız boşluklara, yazının eğim yönüne, kelime ve satır aralıklarına, yazı boyutuna, harflerin bağlantılarına, açılara, hıza, kalem baskısına kadar herşey inceleniyor. Ayrıca imza analizi de yapılıyor. Kitapta sanatçıların, devlet adamlarının, ünlülerin ve suçluların yazıları da analiz edilmiş. Benim dikkatimi çeken bir şey de Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt'ın yazıları :) , yazılarında bile askeri disiplini düzeni görmek mümkün :)

Belki düşünüyorsunuzdur bir yazı bu kadar etkili midir? Belki sağla belki solla yazdım farketmeyecek mi? Farketmiyor, kitapta bu konuyla ilgili yapılan bir araştırmadan bahsediyor ve şöyle bir kanıya varılmış ;
"Berlin Üniversitesi'nde  William Preyer el yazısı, ağız yazısı, ters el yazısı, ayak yazısı, dirsek yazısı arasındaki benzerlikleri incelemiş ve hangi uzuv kullanılırsa kullanılsın, kişinin el yazısının temel özelliklerinin değişmediğini tespit etmiştir. Preyer'in çalışması 'el yazısı beyin yazısıdır' ifadesinin ortaya çıkmasına yol açmıştır." (Arat,2011,s.17)

Bu konuyla ilgili birkaç link ;

3 Mart 2012 Cumartesi

'Sevgi Perdesi'ne Bir Parça da Benden :)

Sevgili Elif Hanım yani nam-ı diğer Mahmur Prenses  ocak ayında güzel bir proje başlattı 'SEVGİ PERDESİ PROJESİ' ve bu projeye bende bir katkı yapmak istedim ve her zamanki gibi yoğunluktan biraz geçiktim ve şubat bitmeden bir akşam elime 23x23 cm boyutunda siyah kumaşımı aldım ve çalışma masamı hazırladım. Kumaşı düzgün boyamam için, kumaşı masaya kağıt bantla yapıştırdım. Tabi bunları yaparken sevgili anneciğim de bana bakıyordu, acaba bizim kız gene ne yapacak, normal bir kıza sahip olmadığını biliyor haliyle... :D

Kumaşı masaya yapıştırdıktan sonra, akrilik boyalarımı, fırçalarımı, su kabımı ve temizlemediğim küçük paletimi hazırladım.Çocukluğumda kumaşla ilgilenenlerden gördüğüm kadarıyla, beyaz kalıp sabundan bir parça kestim. Elimdeki bir parça sabunla kumaşın üstüne çizimimi yaptım. Kimi çizdim? Bu küçük hanımın adı Gabriela, geçen yıl Rzeszow'dan Varşova'ya giderken trende tanışmıştım.Çizdiğimden de daha sevimi bir Polonyalı kızdır kendisi :)
Kumaşın üstüne ilk kez akrilik tekniğini deneyecektim. Çıkacak sonucu bende merak ediyordum. Öncelikle astar olarak nitelendirebileceğimiz şekilde boyayı yavaşça kumaşa yedirmeye çalıştım. Boyadıkça aslında akrilik için uygun bir kumaş olmadığının farkına vardım.
Şunu demek lazım bana; kumaş hiç akrilikle boyanır mı Zeynep? Kumaş boyaları ne işe yarıyor o zaman ama bende kumaş boyası yok ki ne yapayım :)  Velhasıl ben çalışmama devam ettim. Akrilik boya tercih etmemin nedeni hem hızlı kuruması hemde su bazlı olmasından dolayıdır, ayrıca sevdiğim bir boya türüdür :)
 
 Aşamalarda da gördüğünüz gibi kumaşın üstüne akrilik böyle yapılıyor işte :) Kim demiş kumaş akrilikle boyanmaz :D Aslında boyanmaz (boyanır boyanır), siz şimdi bunu yıkadığınızı ve ütülediğinizi düşünün, aman Yarabbim ben düşünmek istemiyorum :D
Kumaş istediğim etkiyi vermekte beni zorlasa da nihayet çalışmamı sonlandırıyorum. 
Ortaya böyle birşey çıktı sonunda :) Nasıl olmuş?
Keyifle yaptığım çalışmalardan biri. Sevgi Perdesi'nde yer almasından ayrıca mutluluk duyacağım.
Belki de karşılıksız sevgi ve gülümseme çocuklara özgü olsa gerek :)

Sizden küçük birşey rica ediyorum, çalışmam size bir parça ilham vermişse sizde bu projeye katılın :) Sadece 23x23 cm kumaşa birşeyler işleyebilir, dikebilir, boyuyabilir, yazabilirsiniz. Yeterki sizden bir parça olsun ve kocaman bir perde olsun. Benim çalışmamla birlikte Elif hanımın elinde 60 parça olacak sanırım ve projeyi 1 Nisan'a kadar devam ettirecek. Parça gönderemezseniz bile, perdeyle ilgili düşüncelerinizi onunla paylaşabilirsiniz ( eatalay@sisecam.com ) ya da  bu perdeyle önemli bir soruna dikkat çekebilir, yada bir kampanya veyahut da bir kuruma anlamlı bir bağış düşünülebilir. Bunları yapamazsanız bile, blogunuzda bu projeden bahsedebilirsiniz.

Sevgilerle....

2 Mart 2012 Cuma

Göktuğ Canbaba

Yeni bir çalışmayla tekrar 'MERHABA' :)
Bir süredir çok sevdiğim halde [ sevmekten öte çizim benim hayatım  ve işim] çizime vakit ayıramıyordum sınavdan dolayı :( Ama benim için çizmek ruhun gıdası olsa gerek, tüm sınav soruları arasında kalemimi bu sefer şıkları işaretlemek yerine, çizim yapmak için elime alıp Eskişehir'deyken başladığım bu çalışmayı tamamladım nihayet. Severek yaptığım çalışmalardan biri oldu bu portre. Göktuğ Canbaba, başarılı fantastik yazarlarımızdan biri ve bundan dolayı çalışmaya birkaç öğe ekledim; baykuş ve bir çift gizemli göz :)
Mümkün olduğunca da çizim aşamalarını jpeg olarak kaydettim.Çalışmayı tamamladıktan sonra gene photoshop animasyon bölümünden sıralamasını yapıp, saniyelerini ayarlayıp kısa bir tutorial olarak nitelendirebileceğimiz alttaki giff animasyonu 47jpeg resim kullanarak oluşturdum.
Göktuğ'a yeni yaşıyla birlikte, kaç yaşında olduğunu sormayacağım yaşı kadar kitap yazması nasip olsun diyorum, diliyorum. Daha da başarılı, bol yazılı bol fotoğraflı yıllara GÖKTUĞ! :)
Related Posts with Thumbnails