Açıl Susam Açıl

Bir süredir ara vermiştim bloguma, kısa bir açılış yapmalıyım dedim. Bugün arkadaşım Zümrüt bana iki kalem almış, yazasım geldi (Yazma isteği de hissediyor insan ara sıra, kelimelere dökmek).'Yazmak güzeldir!'. Ne kadar iyi yazıyorum, orası şüpheli. Kendi çapımda işte :) [Çapımda küçüktür]

Ara verdiğim süre boyunca çok olaylar oldu diyebilirim. Özellikle herkesin dikkatini çeken deprem felâketleri. Dünya bir sallantıda, kırılmalar, değişimlerle hareket halinde ve üzerindeki canlılarda o şekilde. Gündemdeki konular, darbe muhabbetleri, Ermeni tasarısı, Oscar ödülleri, siyasi konular, kötü haberler vs... Öncelikle depremlerde hayatını kaybeden insanlarımıza "Allahtan rahmet, ailelerine sabır diliyorum" ve böylelikle depreme karşı önlemler tekrar gündeme geldi. Siyasi konulara gelince, can sıkmaya devam ediyor ve yorum yapmak istemiyorum. Ve bir 'Kadınlar Günü' daha geçti. Düşünüyorum da ülkemizde ne değişti? Bu konuda ne kadar gelişme var. Hala birçok bölgede kadınlar çok kötü şartlarda ve hala da engellemeler devam ediyor. İnceleyince sorun bir değil ki bin. Sadece söz konusu olan kadınlar da değil, o kadar sıcak bir gündem var ki.... Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık misali !

Her neyse ... Berbat bir açılış yapmış oldum :)
'Açıl Susam Açıl' diyerek Sadri Alışık' ın "Ali Baba ve Kırk Haramiler" filmi de birazcık anımsattım umarım.Tekrar ne zaman ' Kapan Susam Kapan' derim bilmiyorum. Hayatın ne getireceğini bilemeyiz. Nasip kısmet! Yaşayıp göreceğiz...

 Herkese tekrar ' Merhaba'