30 Kasım 2010 Venedik suları görünmeye başladı. Saat 10:30 civarı Venedik tren istasyonuna varıyoruz. Tren istasyonundan dışarı adım attığımız anda karşımıza çıkan manzara bizi etkiliyor. İşte VENEDİK'teyiz.
Bir gün gitmemin hayal olduğunu düşündüğüm şehirdeyim. Venedik sular arasında harika bir şehir. İnsan burda sanat yapmaz da ne yapar! Kanallar, köprüler ve Venedik'in dar sokaklarında kayboluyoruz...
Hostel aramaya başlıyoruz ve her yeri çekmeye çalışıyoruz. Bazen vakit kaybetmeyelim tekrar bu yerlere geliriz desekte bu imkansız, çünkü Venedik'te birbirine benzer o kadar kanal ve köprü var ki aynı yerden tekrar geçmek imkansız. Ordan oraya giderken tekrar geri gidip aynı yolu bulmak zor. Aynı rotada gittiğimizi düşündüğümüz an başka bir kıyıya varıyorduk. İnsan bu şehirde kesinlikle yön duygusunu kaybeder :) Kayboluyoruz da!!!
Venedik pahalı bir şehir, kalacak uygun bir yer bulamıyoruz. Deniz otobüsleriyle o kıyıdan bu kıyıya gidiyoruz. Kaç Venedik sokaklarında kaybolarak otel ya da hostel aradık bilmiyorum ama nihayet 3. yıldızlı bir otel buluyoruz 'Pensione LA CALCINA-Ruskin's House' . Çok yüksek bir fiyat söylense de pazarlıkla 2 gece için kişi başı 50 Euro ödüyoruz. Kaldığımız otel gerçekten de çok hoş hemde bulunduğu yer çok iyi :) Odalarımıza yerleşip, biraz dinlendikten sonra tekrar Venedik sokaklarına geri dönüyoruz.
Venedik maskeler şehri... opera şehri!!!