30 Haziran 2010 Çarşamba

mim mim mimm mimlendim!

Kırmızı Adam  fişlendiği gibi pardon mimlendiği gibi bizi de mimlemiş "Seni seçtim Pikachu" :) Şimdi bu Pikachu elektrik şokunu kimlere göndersin.... Hmmmm !!!!!!!!
Berra'nın Çöplüğü
Apaganthus
Aydedeye Havlayan
Düşler Dünyası
Yedikereyedi
Papirüs
                                    [Yazmazsanız çizerim sizi :)]
Kırmızı Adam' ın  vesilesiyle mim olayına bulaşmak nasip oldu. Teşekkür ederim Kırmızı , eyvallah! :)  Çocukluğuma, gençliğime(hala gençim tabi) ve geleceğime gittim geldim (depremler yaşadım =] )

29 Haziran 2010 Salı

Amasya(daydım)

Birkaç gün önce güzel bir Amasya gezisi yapmak nasip oldu. Birgün de bayağı hızlı ve dolu dolu bir Amasya gezisi oldu açıkcası. Kuzenim yemin töreni için ailecek Amasya' ya gittik. İlk işimiz 15. Eğitim Tugay'ına gitmek oldu. 
O kadar çok asker ailesi gelmiş ki ve o kadar çok değişik yöreden insanlar vardı ki, Türkiye' nin çeşitliliği bu olsa gerek. Birçok toplulukta bulundum ama bu çok değişikti. İlk defa birçok yöreden insanı bir arada gördüm. Herbiri kendi yöresel özellikleri, kıyafetleri, dış görünüşleri ve konuşmalarıyla bambaşkaydı. Güzel ülkemin güzel insanları, umarım böyle bir çeşitliliği parçalayama, çıkarlar uğruna kullanmaya kimsenin gücü yetmez.Yemin törenine dair unutmayacağım şey, teyzemin askeri bando takımının aniden çalmaya başlamasıyla attığı korku çığlığı :) Yemin töreni vesilesiyle de fotoğraf çekme fırsatım oldu. Tören alnından görünen dağlar ve bulutlar çok güzeldi.
Yemin töreninden sonra Ziyaret Belediyesi' ne gittik. DSİ' nin ziyaret göleti yanında güzel bir piknik yaptık. Açıkcası Amasya' daki çoğu su çamurluydu, en temizini o baraj gölünde gördüm :) Piknik için güzel bir alan ve  ona göre de düzenleme yapılmış. İlk defa hayatımda büyük yeşil tırtılları orda gördüm. Bitkiyi hızlı hızlı nasıl giyordular öyle :) Tabi böcek türleri ilgi alanım olunca hemen şipşak ve inceleme :)
Ve nihayet Amasya merkeze gelebildik. Açıkcası Safranbolu evlerini andıran bir görüntüsü var. Yeşilırmak boyu yöresel evler dizilmiş. Bulunduğu yere Şehzade Caddesi deniliyor. Zaten Amasya'ya gittiğinizde rotanız şöyle olacak; bu cadde boyu yürümek ve Kaya mezarlarına tırmanmak. Özellikle kaya mezarlarının  ışıklandırmasıyla ve buna eşlik eden Şehzade Caddesi'mdeki evlerin görüntüsü ile gece manzarası bir başka güzelmiş.Tabi geceye kalamadığımdan görmek kısmet olmadı..Saraydüzü Kışla Binası'ndan yürüyüşünüz başlar. Hemen evlerin başlangıcında güzel bir şelale vardır, lakin doğal mıdır yapay mıdır tam bilmiyorum, bana doğal geldi. Yürüşünüz böyle başlar, faytonlar ve at arabaları yanınızadan geçer ve nihayetinde Tourist Information binasına gelirsiniz ve kaya mezarlarına tırmanışınız burdan başlar. 
Ben, iki kuzenimle birlikte gittim Kralkaya Mezarları'na. Taşlar çok yaygan ve belli bir noktadan sonra zaten herhangi düzgün merdiven yok, kendi çabanızla çıkıyorsunuz.Fazla koruma yok, o yüzden giydiğiniz ayakkabıya dikkat etmeniz gerek, kayarsanız soluğu Yeşilırmak'ta alabilirsiniz :) Kaya mezarlarında üzücü nokta, malesef bazılarının iç kısımları bilinçsiz mi desem yoksa barbarca isimler yazılıp, mahvedilmiş. Magaraların bazılarının dış kesimlerine de sprey boyalarla hafiften yazılar yazılmış. Malesef tarihi misarlarımızı korumasını bilmiyorum. Medeniyet beşiği bir ülkedeyiz ama biz korumak yerine zarar veriyoruz malesef.
Amasya'yı en güzel kaya mezarlarından görüyorsunuz. Amasya kalesine çıkma fırsatım olmadı ama eminim en süper Amasya manzarasını ordan görürdük.
Amasya en güzel destansı aşklardan birine de sahne olmuştur: Ferhat ile Şirin. Ferhat' ın Şirin için deldiği dağı görürsünüz mutlaka. Müzelerine gitme şansım olmadı, mumyaların bulunduğu bir müzeye sahipmiş.Ayrıca birçok tarihi mekan var. Bir günlük geziye ben bunları sığdırabildim açıkcası. Geliş vesilemiz askerimiz içindi. Onun vasıtasıyla Amasya gibi bir şehride görmek nasip oldu. Kısaca Amasya tarihi dokuya fazlasıyla sahip bir şehir  ama daha da geliştirilmeli. Bende bu gezi vesilesiyle uzun zamandır yerinden oynatmadığım pro olmasa da bana yeten fotoğraf makinele güzel kareler yakalama şansım oldum. Açıkcası uzun zamandır okul, yurtdışı işlemleriyle kafam çok dolmuştu ve bunalmıştım, bu gezi çok güzel oldu. İnsan uzaklaşınca sıkıntıları da geride bırakıyor bazen. Sonuç olarak; Kralkaya mezarlarını ve ordan da tüm Amasya manzarasını seyredip memleketime geri döndüm :)
Bookmark and Share

Figenciğim 'Doğum Günün Kutlu Olsun'

Canım arkadaşım, "İyi ki doğdun, iyi ki varsın". Allah sana güzel, başarılı ve sevdiğin mesleği yaptığın yıllar nasip etsin. İnşallah sanat yolunda büyük adımlarını görürüz ve beraber güzel projlerde yer almak kısmet olur.Unutmadan seninle aynı gün doğan Leylacığımın da doğum günü kutlu olsun. İyi doğdunuz canım arkadaşlarım. Özledim sizi :))

18 Haziran 2010 Cuma

Ozanın Şarkısı

Kadim blog diyarından İzleyen, Ozan Göktuğ' un blog diyarına girer ve 'Ateş Böceği Barı' hikayesini okurken sağ köşedeki ' Ozanın Şarkısı diye bir kitap var okusan çok güzel aslında' sihirli sözcüğe tıklar ve yeni bir diyar keşfine başlar. Uzak diyarlardan kitap İzleyen' e bir cüce tarafından ulaşır ve ozanın fantastik dünyasına adım atar. 
[ Sevgili Göktuğ, senin sözcüklerin kadar sağlam bir paragraf oluşturamasam da böyle bir başlangıç yapmak istedim :) ]

 Ozanın Şarkısı kitabı belki de blog dünyasında yaptığım güzel keşiflerden biri, belki de hiç keşfedemeyecektim bu güzel kitabı. Göktuğ' un yazılarını izleyenleri iyi bilir, hiç dikkatinizi çekip sağ üstteki bu yazıyı ( Ozanın Şarkısı diye bir kitap var çok güzel aslında) gördünüz mü? İşte bu şekilde bu güzel kitabı gördüm ve her ne kadar yaşadığım yerde bulamasam da  internet üzerinden sipariş verdim. Kitabı elime aldım ama içeriğinin nasıl olduğunu hiç bilmiyordum ya da neler yazmıştı Göktuğ?

Photohop CS5 Takım Elemanlarının Karikatürize Edilmiş Halleri

Photoshop, tasarımcılar için olmazsa olmaz bir numaralı bir programdır. Birkaç ay önce Photoshop CS5' in tanıtımı yapılmıştı daha doğrusu Adobe firmasının yeni çıkacak CS5 sürümlerinin. Takip edenleriniz vardır mutlaka, içinde biri olarak takipteyim ama henüz CS5' e el sürmedim. Ben CS3' te takılı kaldım, sanırım rahatımı bozmak istemiyorum :) Herneyse, facebook grubunda Adobe geliştiricilerinin karikatürize edilmiş halleri yayınlandı, gerçekten çok güzel çizimler. Sizinle de paylaşmak istedim. Bu çalışmalar arasında Türk bir ismi görmekte beni ayrı mutlu etti (Mühendis Barkın Aygun)

Çizerimiz Rob KOO :)


Pasaporteee.....

Öncelikle bu yazıyı sonuna kadar okuyan arkadaşları şimdiden tebrik ve teşekkür ederim :)
         Erasmus'u kazandınız herşey çok güzel, bundan sonra sorun yaşamam diye düşünüyorsanız, işte bu noktada yanılıyorsunuz. Çünkü evrak ve resmi işlemler çok bunaltıyor, vazgeçirme derecesine getirebiliyor, vazgeçmeyin tabi! 
           Başvuru işlemlerinizi tamamladınız sıra pasaporta geldi.Siz biraz geç çıkartmayı düşünseniz de karşı taraf sizden hemen pasaport istiyor çünkü Avrupa Birliği üyesi olmadığınızdan T.C. kimliklerinizi geçerli saymayıp onun yerine sizden pasaportunuzun fotokobisini istiyorlar. Malum bizde bu durumda hemen pasaport işlemlerine başlayalım dedik. 
          Pasaportla ilgili araştırma yaptığınızda internette birkaç güne bu işi hallederim diye düşünüyorsunuz ve büyük hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Erasmus öğrencileri 2 yıl harçsız pasaport alıyorlar, bunun içinde okula harçsız pasaport dilekçesi ayrıca bu işlemleri talep etmek için öğrenci işlerine dilekçe ve burs belgesini hazırlıyorsunuz. Enstitü koordinatörüne imzalatıyorsunuz ve daha sonra öğrenci işlerine teslim ediyorsunuz ve onlar size bu konuyla ilgili bir evrak vermeleri gerekiyor ve bu bir günde olmuyor malesef, 2 gün bekliyorsunuz. Bu noktada herşey düşündüğünüz zamanlama da yürümüyor. Bir günde koordinatör imzası, 2 gün öğrenci işleri ve 3 gün böyle geçer.

7 Haziran 2010 Pazartesi

İnsan ve Hayat / Sayı 4 ve Kapak

İnsan ve Hayat dergisine çizimler yapıyorum, çok olmasa da. Bu ayki sayı için kapak istediler. Zamanım kısıtlı olduğundan çok fazla ilgilenemedim. Fakat bir fikrim vardı ve çizdim. Konu bilinçaltıydı. Kafamdakini resimledim fakat güzel yorumlar yanında biraz şevkimi kırıcı yorum da aldım. İşçilik iyi, mana yok, grafik yok, kompoziyon yok. O sıralar  Erasmus işlemleri ve final sınavları için koşuşturmamdan dolayı bu yorumu duymak üzdü birazcık beni, ne yalan söyleleyim. Durdum, çalışmaya vakit bulmadığım gibi çalışma şevkim de gitti. Her çalışma güzel olacak diye bir birşey yok mutlaka, illaki eleştiriler alacağız ( iyi kötü, her zamanda aldık) da. Böyle eleştiri karşısında durdum, düşündüm. Yapamıyor muyum acaba dedim??? Hırslanmalı mıyım yoksa bırakmalı mıyım? Burdaki bırakmak çizimi bırakmak değil tabi ki. Bu hayatta bırakamayacağım şeylerden biridir çizmek. 'Çizmek kaderim' . Velhasıl ben çalışmadan biraz uzaklaşınca bunu toparlamak gerekiyordu. Bana kalsa çalışma tümüyle iptal :) Nihayetinde illüstrasyon çizimlerinin bana ait olduğu, grafik tasarım ve düzenlemeyi Siraceddin El ' in gerçekleştirdiği İnsan ve Hayat dergisinin bu ayki sayının kapağı ortaya çıktı.Umarım begenilir ve diğer sayıların kapağı çok çok daha iyi olur. Bu arada çizim için kullandığım program Photoshop CS3 + UC Logic A5 grafik tablet ile... (DeviantART galerimden çalışmaları daha büyük boyutlu inceleyebilirsiniz)

 Dergiyi online okuyabilirsiniz; TIKLAYIN!
Bookmark and Share

4 Haziran

4 Haziran, önemli bir gün değil arkadaşlar... O günü not almak istedim. Bazen neden blog yazdığımı düşünüyorum sanırım biraz geçmişi kaydetmek var bunun içinde biraz da bilgileri olayları depolamak. 4 Haziran evraklarımı postaladıktan sonra Trabzon  Zağnos Vadisi' nde bu yılki sınıf arkadaşlarımla toplandık. Yemek, tabu ve muhabbet... Güzel bir gündü ve görüşeceğimiz son gündü ( herkes memlekete dönüyor malum). Bu yıl ilk kez karma bir sınıftaydım. Lisans döneminde 47 kişilik sınıfta 40 aynı memlekettendik. Ama bu yıl Yabancı Diller Bölümü' nde sınıfım tümüyle karmaydı hem memleket hem de alan olarak. Kimya, biyoloji, inşaat ve harita mühendisliği, işletme, ekonomi, Türkçe, matematik, orman mühendisliği... kısaca karma bir YL sınıfıydı.İlk başlarda biraz garipsedim, diyalog yok gibiydi ama sonra olay değişti. Tüm sınıf (4-5 kişi hariç) bayağı kaynaştık, gırgır, şamata eğlence...Ama ders ihmali yoktu. Şöyle bir sınıf düşünün ( o düşüneceğiniz bizim sınıf olacak tabi) 80 gibi bir not aldığınızda bu sizin çalışmadığınızı gösterir  ama bizim sınıfta :) 70 alan üzülür. Çalışkan bir sınıf ama hayattan kopuk değil. Bende ilk kez böyle bir sınıftayım ama çok iyi arkadaşlıklar kurdum. Hepsi düşünceli ve belli bir olgunlukta insanlar. Aralarında çalışan, Meb' de ve üniversitede öğretmen olanlardı vardı fakat o sıralarda herkes öğrenci modundadır. Hepsini de iyi ki tanımışım diyorum. İkinci dönem ufak ufak toplantılarla dönemi güzel tamamlamaya çalıştık. Malum seneye herkes kendi bölümde yüksek lisansına devam edecek ( aksilik çıkmazsa). İyi bir sınıftı, hocalarımızda iyiydi. Burdan arkadaşlarıma başarılar diliyorum. İnşallah bir araya gelmek  ve her birini güzel mevkilerde görmek kısmet olur.

6 Haziran 2010 Pazar

Erasmus koşuşturmaları

Bu haftam sabah akşam koşuşturmalarla geçti. Erasmus işlemlerinin beni bu kadar yoracağını ve uğraştıracağını düşünmedim. Karşı üniversiteye başvuru için evrakların hazırlanması, imzalar, ders seçimleri, yabancı dil belgesi bayağı uğraştırdı. Koşuşturmanın diğer sebebi azalan başvuru süresi. Açıkca gözden kaçırdığım son başvuru tarihi oldu. Yoksa daha erken bu işlemleri halletmeliydim. O yüzden Erasmus' u kazanıp gidecek öğrenciler işlerini ne kadar erken yaparsalar çok iyi olur. O kadar aksilikler çıkıyor ki. Kaç kere başvuru formunu doldurup çıktısını aldığımı hatırlamıyorum bile. Dün akşam masamın üstünü düzeltirken aldığımız çıktılara bakıyorum 100' e yakın sanırım. Aslında bölümüm ana kampüste olmaması ve dış ilişkiler ofisinin ana kampüste olması, iki yer arasında git gel işlemleri zamanı bayağı aldı. Aksilik ve hatalar oluyor ki, artık belgeyi hazırlarken bile şüpheci yaklaşıyorsunuz. Ya yanlışsa? Bu koşuşturmalar arasında aklınıza yemek yemek bile gelmiyor + vakitte olmuyor. Zaman az, rektör danışmanı bir hafta olamayacak ve imza lazım.... Resmi işleri bilirsiniz, çok hızlı ilerlemez ya da sizi bir yerlere yönlendirirler, imza atacak kişiyi bulamazsınız ya da :) Bölüm koordinatörümüz deneyimliydi ve bu konuda çok yardımcı oldu. Açıkcası başından savmayıp, yardımlarını eksik etmeyen çok tatlı bölüm kordinatörümüz Zuhal hocama çok teşekkür ederim. Polonya' ya varmadan ne yapacağımız konusunda da yardımlarını eksik etmeyeceği için çok minnettarım. [Ayrıca 'Zümrütcüğüm'e de    teşekkür ediyorum yanımda olduğu için :) ] Cuma günü evraklarımızı postaladık. İnşallah karşı taraftan bir aksilik çıkmadan güzel bir cevap gelir. Pasaport ve vize işlemleri de tümüyle tamamlanıdıktan sonra rahat edecem ama başka bir heyecan başlayacağı kesin :) Mümkün olduğunca, Erasmus programıyla gidenlerle iletişimde olmaya çalışıyorum. Deneyimli birileri şart, mutlaka!

Erasmus' u kazanan arkadaşlar, son başvuru tarihlerine dikkat edin. Gideceğiniz ülkedeki bölüm ve Erasmus koordinatörünüzle iletişim de olun. Ders seçimlerinize dikkat edin. Evrak düzenlerken ince ayrıntılara dikkat ayrıca ingilizceye de! İşlemlerinizi yaparken planınızı iyi yapın, zamanınıza dikkat edin. Dış ilişkiler ofisindeki koordinatörünüzle iletişimde olun, çekinmeyin sorun çünkü ordan başka bu konuda bilgili kişiler bulmak zordur.
Bookmark and Share
Related Posts with Thumbnails