31 Aralık 2009 Perşembe

Yeni yıl gelmiş...


30 Aralık 2009 Çarşamba

İnsan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar yapabilir mi?

"Yaptığımız hatalar, doğruları görmemizi sağlar" deriz. Peki bu hatalar bizi ya da başkasını ne kadar etkiler, incinir miyiz ya da incitir miyiz? Bazen öyle hatalar yaparız ki, küçük dediğimiz bu hatalar karşımıza büyük bir dağ gibi çıkar. Ama hayat öyle garip ki doğru yaptığınızı düşündüğünüz şey, başkaları tarafından hata olarak algılanabilir. Orhan Baba ne demiş, "Hatasız kul olmaz" :) Hatalar hatalar....
Başlığım nerden çıktı derseniz, bir facebook grubunun adı " İNSAN İNANDIĞI ŞEYLER UĞRUNA MUHTEŞEM HATALAR YAPABİLİR" .

29 Aralık 2009 Salı

Avrupa Birliği YIL 2050

Yıl 2050. AB Komisyon Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:
> - Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?
> - AB Başkanı: Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçeyi yasaklıyorum.
> - Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?
> - O zaman söyle Kıbrıs'ı versinler..
> - Efendim onu da 40 sene önce verdiler zaten...
> - O zaman söyle Güneydoğu'ya özerklik versinler.
> - Aman efendim, Türkiye'de Güneydoğu mu kaldı, 2020'de bağımsız devlet oldu ya orası zaten.

26 Aralık 2009 Cumartesi

Animasyonlarla Dünya Ninnileri

Facebook'ta Saygıdeğer Hakkı Öcal' ın vediği bir video bağlantısında bu ninnili animasyonlara rastladım. Herbiri birbirinden güzel düzenlenmiş. Azerbaycan'dan birçok ülkeye kadar animasyonlu ninniler yer almakta. Buraya koyduklarım youtube hariçi yasaklanmayan video sitelerinden bulduklarım. Diger ninnileri Youtube' dan seyredebilirsiniz.

25 Aralık 2009 Cuma

Aşure Günü

Aşure gününüz mübarek olsun arkadaşlar!
Bu günün geldiğini, eve gelen aşurelerden öğreniyordum ama bu yıl daha farklı oldu, annem erkenden hatırlatma yaptı. Bende eve aşureler gelmeden, blogtan tüm müslüman kardeşlerimin 'Aşure Günü' nü kutlayayım dedim.
Kültür, insanlık için çok önemlidir. Bu yüzden böyle güzel günleri es geçmemek gerekiyor. Aşure günü hem dini hem de insanlık olarak inandığımız birçok olayın gerçekleştiği bir gündür.

24 Aralık 2009 Perşembe

Oyuncak Kardeşliği

Sevdiğiniz bir oyuncağı, sevgiye ihtiyaçı olan biriyle paylaşmak ister misiniz? Trabzon Belediyesi bu amaçla " Oyuncak Kardeşliği " kampanyasını başlattı. Son katılım tarihi: 23 Nisan 2010!

Kampanya hakkında genel açıklamalar;
"Trabzon Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından oyuncak kardeşliği kampanyası başlatıldı. Elinde kullanmadığı oyuncağı bulunan çocukların belediyeye ulaştıracağı oyuncaklar 23 Nisan Ulasal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda ihtiyaçlı çocuklara dağıtılacak. Kendi oyuncağını ihtiyaçlı çocukla paylaşan çocuklar arasında yeni bir kardeşlik başlatılacak. Kampanyaya katılmak isteyenler için Trabzon Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne Kalkınma Gençlik Merkezi ile Trabzon Belediyesi'ne ait okuma salonlarına müracaat edebilecekler.
Trabzon Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Murat Yeter hem yeni dostluklar oluşturmak hem de kullanılmayan oyuncakların maddi durumu iyi olmayan çocuklara dağıtılması ile sosyal birlikteliğin oluşturulmasını hedeflediklerini ifade ederek; "Çocuklara farklı oyuncaklar kazandırmak hayal dünyalarını zenginleştirmek ve çocuklar arası dayanışmayı pekiştirmek amacıyla bu kampanyayı başlattık. Trabzon halkı yardımseverdir. Bu nedenle kampanyamızın olumlu sonuç vereceğine inanıyoruz. Kampanya kapsamında bağışlanan oyuncaklar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda çocuklara hediye edilecektir"

Bookmark and Share

Gündemdeki Film: Avatar

Avatar hakkında hiçbir araştırmam yok, Times gazetesinde rastlamıştım birşeylere sadece... Film hakkında duyduklarım genelde kulaktan dolma. Vasat mı, değil mi? Bunca yıla rağmen bu kadar mı yapmışlar diyen var, çok iyi olmuş diyenler var. Ben herhangi bir fikre sabit kalmadan, filmi izleyen bir sinemasever olarak yorum yapacam. Filmi 3D olarak izledim ve o boyutla görüntüler çok iyiydi. Efektler, kurgu ve çekimler gayet iyi + filmin size verdiğini ana düşünce en iyisi olsa gerek. Maddi doyumsuzluğumuz ve maneviyatın çatışması. Bitip tükettiğimiz dünya ve kültürler... Ve hala da yok etmeye devam ediyoruz. Avatar filminde özellikle bu konu üzerinde durulmuş. Değerli bir maden için farklı bir ırkı tümüyle yok etme üzerine kurulmuş. Doğanın ve bu doğayı sahiplenen insanların savaşı! Uzun bir film, görsel olarak renkli bir dünya. Özellikle mavi, mor ve yeşil üzerine ağırlıklı bir doğa, farklı inanç, kendilerine has tanrısı ve çok iyi bir manevi bağımlılığın olduğu bir ırk. Renkli mücadeleye buyrun! İzlenmeye değer bir film. Tavsiye ederim. Fantastik film seven biriyseniz mutlaka izleyin. İş, hayat, okul yoğunluğuna fantastik dünyanın kapılarını aralayın kısa bir süre!
Filmin Resmi Web Sitesi için TIKLAYIN!

22 Aralık 2009 Salı

Karmakarışık DÜNYA!

Nasıl bir dünya!!! KArmakarışık..............................
Her bir tarafı yırtık bir bez parçası gibi. Git gide de kirleniyor hem maddi hem manevi olarak. İnsanlar ayrı bir sır, ayrı bir dünya; çözmesi imkansız. Dikkat etmenize bile gerek yok, tümüyle para etrafında dönüp duruyoruz. Hayalleriniz olur, gerçekleştirmek istediğinizde karşınıza kocaman bir problem "PARA" çıkar. Bunu da aşarım dersiniz, para kazanmak için çırpınırsınız. Hani beş element vardır ya 'Ateş, Su, Toprak, Hava, ..... ' işte o beşinçi element artık 'Para', malesef ki. Değerler kayboldukça bizde değişiyoruz, küçülüyoruz. İnanç, güven azalıyor. Minimum limitte artık! Artık insanları anlamak için dersler alıyoruz, bu kadar mı zor. Zor artık zor! Karşındakinin sizi anladığını mı düşünüyorsunuz, bence DURUN orda! Neden mi sizi anladığınızı düşündüğünüz o insanların aslında sizi anlamadığını çok iyi anlıyorsunuz zamanla. Bir profesör ne demiş " Beni kimse anlamadı, anlayan da yanlış anladı". İşte durum bu! Yüzünüze gülene, derdinizi dinleyene çok aldanmayın, sakın ha! Yoksa Sezar gibi " Sen de mi Brütüs" dersiniz. Canım dersin, canın çıksın derler :) Gülüyorum, kafalardaki kalıpları değiştirmek zor. O kadar sık karşılaşılır ki bu durumlarla hayatta. Çırpınırsınız çırpınırsınız ama bazı fikirleri değiştirmek o kadar zordur ki, atomu parçalamaktan da zor.... İnsanlar sizi tek bir cümleyle bitirebilir. Artık bu dünya da insanlar adilce savaşmıyor, psikolojik savaş uyguluyor. Merhaba sevgili dünya ve 'insan' dediğimiz şey, gerçek bir insan olabiliyor muyuz. YOK! Zamanla insan olmayı da unutuyoruz. Sitemlerim önce kendime sonra tüm dünyaya! UYUMAYIN! Lütfen gözünüzü, kulağınızı biraz aralayın. Üç maymunu oynamayın. İşitin dünyanın çığlıklarını.... Biraz anlayış, biraz hoşgörü. Ne kaybedersiniz !

Bookmark and Share

15 Aralık 2009 Salı

Servet Gürbüz ve Hayata Dair

Sabah gazetesi okurları çok daha iyi tanırlar Servet Gürbüz'ü, küçükte olsa sabah gazetesinin arka kısmında bir bölümü vardır. İllüstrasyonla birlikte hayata dair sözler. Belki de gazete sayfaları arasında o dolulukta, küçük bir illüstrasyon ve söz yeterlidir sizin için. Alanımdan dolayı her zaman dikkatimi çekmiştir, bazen kesip bir defterimin arasına yada bir köşeye takarım. Alanınız da olmasa sözlerle birlikte küçük illüstrasyonlar dikkatinizi çekecektir mutlaka!

14 Aralık 2009 Pazartesi

Engelleri Kaldır Tasarım Yarışması


13 Aralık 2009 Pazar

Kız Çocuklarımız!

Son dönemlerde herkesin bildiği ve tepki verdiği olaylar, gerilimler oldu. Hemen hemen hergün gazetelerden ve haber kanallarından kötü, garip haberleri duyuyoruz. Birçoğumuz bazen sinirlerimiz bozulmasın diye haberlere dahil bakmak istemiyor. Son dönemki olaylardan önce gazetede şöyle bir haber okumuştum, 16 yaşındaki bir kızı dedesi ve babası boğarak öldürmüş. Yer: Adıyaman ve Sebep: Bir erkekle konuşurken görmüşler. Nasıl bir zihniyet demeyeceğim, ama nasıl bir baba kızını boğarak öldürüyor, sonra da evinin arka bahçesine gömüp, üstünü betonla kapatıyor. Belki de birçok böyle vaka vardır da biz sadece gündemde olanı görüyoruzdur. Geçenlerde ajandamın arasında Akşam Gazetesi'nden kesip aldığım ( 2-3 yıllık belki de) bir yazıya rastladım. Özellikle kız çocukları konusunda.

Ünlü Ressam ve Çocuk

Paris’in büyük bir resim galerisinin girişinde gördüğü tabloyu çok beğenen bir çocuk, kumbarasında o güne değin biriktirdiği tüm parasını getirdi ve bu resmi satın almak istediğini söyledi.
Galeri sahibi, çocuğun bu isteği karşısında gülmemek için kendini zor tuttu. Fakat henüz 12-13 yaşlarında olduğu anlaşılan çocuğu kırmak da istemedi.
"Bu resim, ülkemizin çok ünlü ressamlarından birine aittir" dedi. "Bilmem bunu biliyor muydunuz?"
Çocuk, ressamı umursamadığını söyledi:
"Ben resmi çok beğendim ve onu satın almak istiyorum" dedi. "Bir hafta sonra kardeşimin doğum gününü kutlayacağız. Ona doğum günü armağanı olarak vermek istiyorum."
Galeri sahibi, büyük bir iş adamıyla konuşuyormuşcasına bir ciddilikte sürdürdü sözlerini:
"İzin verirseniz resmi yapan ressama telefon edeyim ve önerinizi ona bildireyim" dedi.
Sonra da ünlü ressama telefon etti, durumu anlattı.
Ressam, hiç duraksamadan yanıt verdi galeri sahibine:
"Çocuğun verdiği parayı alınız ve resmi çok güzel bir biçimde paketleyip, kendisine teslim ediniz lütfen" dedi.
Galeri sahibi birden şaşırdı ve kekelemeye başladı:
"Üstadım, durumu size galiba tam olarak anlatamadım" dedi. "Çocuğun kumbarasından çıkan parayı saymadım ama, hiç kuşkum yok, on doları bile bulmaz. Bir yanlış anlama olmasın aramızda..."
Ünlü ressam, telefonun öteki ucundan sakin bir sesle karşılık verdi:
"Hayır, ortada bir yanlış anlaşılma yok" dedi. "Çocuğun kumbarasından boşalttığı paranın tümünü alınız ve resmi dikkatlice paketleyip, kendisine teslim ediniz lütfen."
Sonra şöyle tamamladı sözlerini.
"Ben bu tabloma binlerce dolar verebilecek yüzlerce kişi bulabilirim ama... Tüm servetini verebilecek ikinci bir kişi bulamam..."

Kaynak: Bütün Dünya Dergisi / Kaynağa gitmek için Tıkla!

Bookmark and Share

11 Aralık 2009 Cuma

DTP Kapatıldı!

Nihayet, DTP kapatıldı. Bugün arkadaşımızı askere uğurlarken, bir kebapçının televizyonunda haberi gördük. Sonunda! Başka birşey demiyorum, çok kişi bu habere sevinmiştir kesinlikle!

8 Aralık 2009 Salı

Teröre Hayır!

Terörü Lanetliyoruz!

Bookmark and Share

Şehitlerimiz

Dün, Tokat'taki saldırı da 7 şehit verdik. Şehitlerimize Allah' tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Başımız sağolsun! Yaralanan askerlerimize şifa diliyorum. Bu hain saldırıyı yapan şerefsizlerin de Allah cezasını versin. Açılım açılım açılım dendi bunlar mı açılım meyveleri? Herşey yalan! Demokrasi adı altında bir oyun sadece. Hak etmeyenlere söz hakkı vermek. Ve yavaş yavaş tavizler vermek. İstenilenler de bunlar sanırım. Dıştan olmuyorsa içten yıkmak. Suların durulacağına da inancım yok. Oyun çok! Piyon çok! Çok kızgınım...

Bookmark and Share
Related Posts with Thumbnails